Yetim

Yetim

Dünyanın birçok noktasıda yardıma muhtaç vaziyette olan yetim yavrumuz bulunuyor. Maalesef ki yetimlerimizin çoğu, dünyanın sırtını dönmüş olduğu Afrika’da bulunuyor. Yetim yavrularımız, kuraklık ve yoksulluk içinde biçare vaziyette hayata tutunmaya çalışıyor. Onların kimsesiz kalmanın yoksunluğu içinde, yaşam mücadelesinden vazgeçmemeleri için; yalnız olmadıklarını hissetmeleri ve umutlarını yitirmemeleri gerekiyor. 

 

Huzur Derneği olarak; yetim yavrularımızın umudunu yitirmemeleri ve onları yalnız bırakmamak için gönüllülerimizin öz verili gayretleri ve bağışçılarımızın desteği ile çalışıyoruz. Bu doğrultuda Afrikalı yetimlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için; ‘Yetim Bursu’ ve ‘Yetim Giydirme’ projelerimizi tüm yıl boyunca güncel tutuyoruz. Yardım faaliyetlerimiz sayesinde, yetim yavrularımızın ihtiyaçlarının karşılayarak, hayat mücadelelerine destek veriyor ve ilim yolundan ilerlemelerine yardımcı oluyoruz.

 

 

 

Sıkça Sorulan Sorular

Huzur Derneği Hangi Ülkelerde Yetimlere Ulaşıyor?

Huzur Derneği, özellikle Orta Afrika ülkelerinde bulunan ve yardıma muhtaç yetim ve öksüzlere ulaşır.

Sponsorluk kime yardımcı olur?

Yetimin bütün ailesi bir sponsorluktan yararlanır. Özellikle yetimin annesi ve kardeşleri de hak sahibidir. Ancak, annenin de ölmesi veya öksüzün anneyle birlikte yaşamaması nedeniyle çocuk onlarla birlikte yaşıyorsa, yakın akrabalar da nafakaya dahil edilir.

Yetim Yardımı ile Hangi İhtiyaçlar Giderilir?

Bir sponsorluk yoluyla, bir yetim acilen ihtiyaç duyduğu yardımı alır.
Buna yiyecek, giyecek, barınma, sağlık bakımı ve duygusal destek dahildir. Bir sponsorluk yoluyla sponsor, yetim çocuğunun fiziksel ve zihinsel sağlığını iyileştirmeye ve sürdürmeye yardımcı olabilir. Ayrıca çocuk uygun konutlarda yaşayabilir ve yetimin temel eğitimi teşvik edilir. Sponsor, yetimin refahını ve sosyal becerilerini geliştirmeye yönelik faaliyetleri destekler. Böylece yetim, kendi geleceğini inşa etmesi için güçlenir ve teşvik edilir.

İslami açıdan yetimin tanımı
İslami Yardım, babasını veya her iki ebeveynini de kaybetmiş bir çocuğu yetim olarak tanımlar. Ailesini en az bir yıldır terk eden bir baba bile geride yetim bırakıyor. Yetim programına kabul edilirken herhangi bir ayrımcılığı önlemek için çocukların cinsiyeti, dini ve kökenleri dikkate alınmamaktadır.

 

Sponsorluk ile tek bir yetimi aylık sabit katkı payı ile desteklersiniz. Sponsorluğunuz aracılığıyla, çocuklara yiyecek, barınma, tıbbi bakım ve duygusal destek sağlayarak umutsuzca ihtiyaç duydukları yardımı sağlayabiliriz.

Yetiminizin ailesi de sponsorluğunuzdan yararlanır, çünkü dulları ve bekar ebeveynleri rahatlatır. Yetimlerin beden ve ruh sağlığını birlikte güçlendiriyor, onlara güvenli barınma ve iyi bir okul eğitimi sağlayarak daha iyi bir gelecek için şanslarını artırıyoruz.

Yetimler ve ebeveyn bakımı olmayan çocuklar özel koruma ve bakım gerektirir. Buna rağmen, özel ihtiyaçları çoğu zaman göz ardı edilmekte ve hakları ihlal edilmektedir.

Yetimlerin durumu, hayatta kalma ve gelişme şansları da bir ülke ve toplumdaki genel sosyal, siyasi ve ekonomik koşulların bir ölçüsüdür. Yetimlerin durumu bazı bölgelerde ve bazı bölgelerde iyileşmiş olsa da, tam tersine hiçbir şekilde netlik sağlanamıyor. Sadece rakamlar bile korkutucu.

Yetim, ebeveynlerinden birini veya her ikisini de kaybetmiş bir çocuktur. Tam yetim ve yarı yetim arasında bir ayrım yapılır. Sadece bir ebeveyni olan çocuklara yarı yetim denir. Dünya çapındaki tüm yetimlerin yaklaşık yüzde onu (15,1 milyon) hem annesini hem de babasını kaybederek onları yetim bıraktı.

Gerçek şu ki, dünya çapında on milyonlarca çocuk, ister yetim ister çocuk olsun, ister ailelerin çocuklarına bakamayacak durumda olmaları nedeniyle ebeveyn bakımı olmadan büyüyor. Farklı kıtalardaki farklı ülkelere bir bakış, köken ailenin kaybının farklı nedenlerini göstermektedir. Diğer noktalar şunlardır: Çocuk bakımının hangi alternatif biçimleri var? Yetimlerin sosyal statüsü nedir? Ve ebeveyn bakımı olmayan yetimlerin ve çocukların çoğu zaman kritik olan yaşam koşulları, ilgili ülkedeki genel çocuk hakları durumunu ne ölçüde yansıtıyor?