
Huzur Derneği olarak Afrika'da su kuyuları açıyoruz. Detaylı bilgi ve bağışta bulunmak için bize ulaşın. -0212 963 33 83-
Afrika'da su ihtiyacını genellikle çocuklar ve kadınlar sağlıyor. Yakıcı sıcaklar ve çöl fırtınaları altında eşekler ve el arabaları, sarı variller ve varillerle suya ulaşırlar. Sıra kendilerine gelince su şişelerini doldurup derme çatma teneke ve çadırlardan evlerine getiriyorlar. Bu döngü her gün devam eder. Yakın bir yerde bir su kuyusu açılana kadar.
Kuzey Afganistan'ın kurak bölgelerinde içme ve kullanma suları göletlerde toplanan sularla karşılanıyor. İçmek için dolu olan bardağı kaldırdığınızda içinde solucan ve böcekler görülebilir. Özellikle bu suyu içen çocuklar bağırsak hastalıklarına yakalanıyor ve tedaviye ulaşamadıkları için maalesef ölüyorlar.
Huzur Derneği son yıllarda hayırseverlerin bağışladığı su kuyuları ile özellikle Somali, Sudan ve Afganistan'da su kuyusu açma çalışmalarına hız verdi. Devletimizin vakfımıza tanıdığı “kamu yararına çalışan vakıf” statüsü çerçevesinde hayırseverler bağışlarını vergi matrahından düşebilmekte ve bu sayede su kuyusu bağışları artmakta ve susuzluk çeken ülkelerde su kuyusu açılmaktadır.
HUZUR DERNEĞİ İLE SUSUZ BÖLGELERE ULAŞIN
Yöre halkı, su kuyularından yararlanarak, her yudumda ona sebep olanlara “Su gibi aziz ol Allah senden razı olsun” duası gönderir.
Yoksulluğun ortasında, Sudan'da yüzlerce sahipsiz, bozulmuş, kurumuş veya çalınmış su kuyusu bulabilirsiniz. İhlas Vakfı sadece su kuyusu bağışı ile su kuyusu açmaz. Su kuyusunun yapıldığı yere de çeşme, mescit ve dershane yaptırır. Böylece bir yaşam alanı oluşturur. Kontrolü kolaylaştırır ve denetimi hızlandırır. Afrika'da su çekilmesinden dolayı pompajlı su kuyuları belirli zamanlarda veya kalıcı olarak kapatılmaktadır. Ekipmanın bulunmadığı bölgeler dışında Su Kuyusu Habitatı yapar.
Maalesef her coğrafya bizim kadar şanslı değil. Teknolojinin ve imkanların bu kadar geniş olduğu günümüzde milyonlarca insanın bir damla suya muhtaç olması acı bir gerçektir.
Ne yazık ki, bu insanları yoksullaştıran tek faktör coğrafi konum değil. Yüzlerce yıldır siyasi nedenlerle sömürülen bu topraklar, bilinçli ve isteyerek fakirleştiriliyor. Sömürge dönemi sona ermiş olsa da, baskı ve acılar hala devam ediyor.
Sıcacık evlerimizden hayal etmek bize zor gelse de, mümin kardeşinin acısını kalbinde hissetmelidir. Bir hayal etmeye çalışalım, zor da olsa: Bir kulübeden yapılmış bir evde uyandığınızı düşünün, yaz kış sıcak ya da soğuk fark etmez, başınızın üzerindeki çatı size güven vermiyor. bir ev.
Artık başucunuzda bir bardak temiz su yok. Uyanır uyanmaz kendinizi güne hazırladığınız sıcak bir duşunuz yok. Yakında kilometrelerce yürüyeceksin. Yağmurda biriken bir damla su ümidiyle yola çıktığınızda o suyun kirliliğini unutacaksanız. Çünkü pek temiz olmayan bu sudan kendinizin ve çocuklarınızın temizlik ihtiyacını karşılamak zorundasınız.
Bu kirli yağmur suyu gölünde kıyafetleriniz yıkanacak ve siz bu kirli gölde yıkanacaksınız. O içilemez suyun yanında bir damla temiz su hayal edecekseniz. Siz bunları düşünürken kirli sudan hastalanan ve hayatını kaybeden arkadaşlarınızın haberini alacaksınız.





































































































































